Ben ha düştü ha
düşecekmiş gibi duran büyük kayaları severim
Onları
parçalanmış görürüm de sevgim artar kaldırım taşlarına
Kiminde
bıyıklı bir aslana binerim müzelerde pişmanlığım artar:
Şu şehri
çevirip aldım da kenarındaki nehri bıraktım bir başına.
Bak söylemekten bıkmadığım şeydir, bu dünya çok güzeldir
Uzaktan
bayramlaşmanın güzel olmadığı günlerde dünya
Upuzun bir
düzlüktür üstünde alınacak şehri de kalmamış
Duyarsan
bir söyleyen inan: Tersine dönmüş mezardır dünya.
Şimdi sen açık kapısını görüp uzaklaştın diyelim, öyle ya…
Henüz
pişmemiş bir yemeksin ve daha kalkmamış bir harman
Ben
savrulmuş buğdayda bir başına gördüm kendimi kar altında
Şehrim
muhasara edilmişti seyrettim düştü tanelerim sararak.Gördüğüm gerçekleri sevmedim ben de binlerce benzerim gibi
Yollanan selamlar da güzeldir ama yol için diyeceklerim var:
Büyük kayalara oturmuş çocuklar olacak hep bozkıra inan sen
Kavi ve mukayyetiz niye: Çünkü ölümleri kayadan uçmak gibidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder